Vejetaryenlik
artik o kadar yaygın ki bean/veggie burgerlerden tutun peynirli lahmacuna kadar
vejetaryenlere yönelik ürünleri hemen her menüde görmek mümkün. Vejetaryenliğin
en yaygın turu lakto-ovo vejetaryenlik, yani et tüketmeyen fakat süt, süt ürünleri
ve yumurta tüketen grup. Son dönemde yayılmaya başlayan veganlik ise vejetaryenliğin
bir adim ötesine geçiyor ve bu hayvansal ürünleri de listeden çıkarıyor. Bir
vegan, bean burgerin ekmeğinde kullanılan tereyağı ya da peynirli lahmacundaki
peynir yüzünden bu yiyeceklerden de kaçınacaktır. Et yemeyi sevmediği için
vejetaryen olanlar olsa da, veganların çoğu aslında süt, süt ürünleri ve
yumurta tüketmekten hoşlanan kişiler. Vegan olmalarının sebebi ya bunun daha sağlıklı
olduğuna inanmaları ya da hayvansal ürünlerin üretimi sırasında hayvanlara
verilen zararı engellemek istemeleri.
Vegan diyetinin sağlık üzerindeki etkisi diyetisyenler arasında hala tartışma
konusu. Hayvansal gıdaları diyetten çıkararak zararlarından kaçınan kişiler
ayni zamanda hayvansal gıdalarda bulunan birçok vitaminden de mahrum kalma
riskini taşıyorlar. Bu konuda bilinçli davrananlar doğru beslenme ve besin
takviyeleriyle bu riski aşabiliyorlar. Bu konuda veganları yönlendiren birçok kitap
ve web sitesi mevcut. Besin açısından zengin ve lezzeti eksiksiz tariflerle
dolu vegan yemek kitaplarına ise her gün bir yenisi ekleniyor. Dr. Mehmet Öz de
herkese 28 gün boyunca vegan beslenmelerini tavsiye etmişti.
Vejetaryenlik gibi bu akımın da en temel amacı aslında hayvanlara zarar
vermekten kaçınmak. Bir veganla ilk kez karşılaşanlar süt ve yumurta tüketmenin
hayvanlara zarar verdiği konusuna oldukça şüpheci yaklaşıyorlar. Gerçekler ise
hepimizi beslenme tarzımız hakkında düşünmeye itecek yönde. Örneğin, önceden
horozlar et, tavuklar ise yumurta için kullanılırken, günümüzde yumurta veren
tavuklar ve kesilecek tavuklar özelliklerine göre seçilerek ayrı nesiller
halinde yetiştiriliyor. Yumurta vermesi için yetiştirilen tavuk neslinin
erkekleri işe yaramadığı için beslenmeye değer görülmüyor ve amaçsızca öldürülüyor.
İşte veganizm tam da bu çıkar düşüncesine karşı çıkıyor; hayvanların yaşamak için
isimize yaramak zorunda olmadığını savunuyor. Süt üretimi de duyarlı hayvan
severleri üzecek hikayelerle dolu. İnekler kesintisiz süt vermeleri için sürekli
yapay yoldan dölleniyorlar. Buzağılar doğar doğmaz annelerinden ayrılıp yapay gıdalarla beslenirken, ineklerin tüm sütü ticarete gidiyor. İneklerin sütü 5-6 yıl
sonunda azaldığında ise kesime gönderiliyorlar. Oysa ineklerin ortalama yaşam
süresi 20 yıl. Hayvanları öldürmeyi bırakın doğal hayatlarına çıkar için müdahale
etmek dahi veganlara yanlış geliyor. Kimi veganlar beslenmenin de ötesine gecen
aktivist bir tavır tutunuyor ve en basta giyim sektöründe deri ve kürk kullanımı
olmak üzere her alanda hayvanlardan elde edilen ürünleri boykot ediyor.
Vegan yiyecekler yurt dışında menülerde yer edindi bile. Yaygın tüketilen vegan yiyeceklerin en ilginç örneklerinden
biri de vegan pizza. Hamuru tamamen bitkisel yağ ile ve yumurta kullanılmadan hazırlanan
pizzanın üstünde ise peynir bulunmuyor. Veganizm bazı kesimler tarafından aşırı
bir tepki olarak değerlendirilse de herkesi beslenme ve hayvan hakları hakkında
düşünmeye sevk ediyor. Hangi yolu izlersek izleyelim hem kendi sağlığımız hem
de hayvanlara karşı sorumluluklarımız için daha bilinçli beslenmeye özen göstermeli
ve yanlış uygulamalara tepki göstermeliyiz diye düşünüyorum...
İrem'den sevgilerle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder