Fobi
için korkunun bir çeşidi diyebiliriz. Standart bir psikolojik terimler sözlüğü
onu “ bazı belirli tipte nesnelere ve ya durumlara olan aşırı, neredeyse her
zaman olan korku; geçerli sebepleri olmayan ya da kişi tarafından mantıklı
olarak kabul edilen sebepleri olmayan sürekli korku” ( English & English,
1958 ) olarak tanımlar. Başka bir standart sözlük ise fobiyi “ çoğu kez alı
koyan, abartılmış bir korku” ( Webster’s Third International Dictionary, 1981 )
olarak tanımlar. Bu iki tanım fobiyi yalın halde açıklamıştır.
Bir
kişinin, fobisi olan durum ve ya nesne ile karşılaştığında ve ya karşı karşıya
kalmak zorunda olacağı hissiyatı olduğu zaman kalp çarpıntısı, baş dönmesi,
hızlı nabız, mide bulantısı, nadiren baygınlık aynı zamanda ağız kuruluğu ve aşırı
derecede titreme görebiliriz. Mümkünse fobik kişi, korkulan durumdan uzak durur
ve bu yüzden yaşam aktivitelerini kısıtlar dememiz çok yerinde olur. Eğer kişi
o durumdan uzak duramaz kaçınamaz ise, nadir olarak fobisinin üstesinden gelir
ya da kaçınılmaz sonuç ortaya çıkar: kronik anksiyete (kaygı).Fobik
kişi, korktuğu nesne-duruma çok fazlaca abartılmış korku yüklediği için
etrafındaki kişilerce de o nesne-duruma fobik kadar yoğun olmasa da korku
beslemeye başlayabilirler. Böylece hem kendisinde hem de etrafındakilerde
orantısız anksiyete deneyimlenebilir.
Fobiler
çok iyi tanımlanamadığı için duyduğumuz diğer korkularımızdan ayırt etmek
açıkçası pek kolay değildir. Çoğu fobik kişi, artık kaçınmaktan bıkıp
usandıkları ve artık kaçınıp hayatı kısıtladıkları fark ettikleri için bu
durumdan kurtulma arayışı içine girebilirler. Belirli bazı durumlarda fobik
kişiler kendilerine yandaş fobikler bulduklarında ciddi oranda rahatlama
yaşarlar. Bunun normal olduğunu, zaten o nesne-durumun korkunç olduğu için kaçındıkları
konusunda birbirlerini teselli edip normalin korkup kaçınmak olduğunu düşünebilirler.
Ne
zaman ki duyulan korku, hayatı kısıtlamanın doruğuna ulaşır da kişiyi mutsuz
etmeye başlarsa profesyonel yardım alma arayışı içinde girerler. Fobisi olan
kişilerle özdeşmek ve ya alay edip kırıcı olmak yerine anlayışla karşılayıp,
duyduğu korku anında destek ve korku giderici çözümler bulabilirsek
etrafımızdaki insanlara hem daha yardımcı olabilir hem de daha az korku ile
durumdan kurtarmış olabiliriz.
Kaynak: Aaron T. Beck, M.D. ve Gary Emery, Ph.D -
Anksiyete Bozuklukları ve Fobiler.
Tuba Karaduman
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder