1 Ağustos 2012 Çarşamba

FOBİLERİMİZ


                                                              
Fobi için korkunun bir çeşidi diyebiliriz. Standart bir psikolojik terimler sözlüğü onu “ bazı belirli tipte nesnelere ve ya durumlara olan aşırı, neredeyse her zaman olan korku; geçerli sebepleri olmayan ya da kişi tarafından mantıklı olarak kabul edilen sebepleri olmayan sürekli korku” ( English & English, 1958 ) olarak tanımlar. Başka bir standart sözlük ise fobiyi “ çoğu kez alı koyan, abartılmış bir korku” ( Webster’s Third International Dictionary, 1981 ) olarak tanımlar. Bu iki tanım fobiyi yalın halde açıklamıştır.

Bir kişinin, fobisi olan durum ve ya nesne ile karşılaştığında ve ya karşı karşıya kalmak zorunda olacağı hissiyatı olduğu zaman kalp çarpıntısı, baş dönmesi, hızlı nabız, mide bulantısı, nadiren baygınlık aynı zamanda ağız kuruluğu ve aşırı derecede titreme görebiliriz. Mümkünse fobik kişi, korkulan durumdan uzak durur ve bu yüzden yaşam aktivitelerini kısıtlar dememiz çok yerinde olur. Eğer kişi o durumdan uzak duramaz kaçınamaz ise, nadir olarak fobisinin üstesinden gelir ya da kaçınılmaz sonuç ortaya çıkar: kronik anksiyete (kaygı).Fobik kişi, korktuğu nesne-duruma çok fazlaca abartılmış korku yüklediği için etrafındaki kişilerce de o nesne-duruma fobik kadar yoğun olmasa da korku beslemeye başlayabilirler. Böylece hem kendisinde hem de etrafındakilerde orantısız anksiyete deneyimlenebilir.

Fobiler çok iyi tanımlanamadığı için duyduğumuz diğer korkularımızdan ayırt etmek açıkçası pek kolay değildir. Çoğu fobik kişi, artık kaçınmaktan bıkıp usandıkları ve artık kaçınıp hayatı kısıtladıkları fark ettikleri için bu durumdan kurtulma arayışı içine girebilirler. Belirli bazı durumlarda fobik kişiler kendilerine yandaş fobikler bulduklarında ciddi oranda rahatlama yaşarlar. Bunun normal olduğunu, zaten o nesne-durumun korkunç olduğu için kaçındıkları konusunda birbirlerini teselli edip normalin korkup kaçınmak olduğunu düşünebilirler.

Ne zaman ki duyulan korku, hayatı kısıtlamanın doruğuna ulaşır da kişiyi mutsuz etmeye başlarsa profesyonel yardım alma arayışı içinde girerler. Fobisi olan kişilerle özdeşmek ve ya alay edip kırıcı olmak yerine anlayışla karşılayıp, duyduğu korku anında destek ve korku giderici çözümler bulabilirsek etrafımızdaki insanlara hem daha yardımcı olabilir hem de daha az korku ile durumdan kurtarmış olabiliriz.

Kaynak: Aaron T. Beck, M.D. ve Gary Emery, Ph.D - Anksiyete Bozuklukları ve Fobiler.         
                                                                                                     
                                                                                                            Tuba Karaduman





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder